26 Haziran 2011 Pazar

Öyle böyle şöyle..

Korku dolu bir rüya gördüğünde gider lavaboya suyu açar, ona anlatırmışsın..akıp gidermiş sıkıntın. Mantıklı ama kim kıçını kaldırıp da o sıcacık yatağından çıkacak, ben dönüp yatıyorum gene..

Gazeteleri tersinden okumaya başlıyorum. Nedeni az buçuk arap genlerim mi yoksa eskiden kalma spor meraklarım mı bilemiyorum..



Kullanılmayan eşyaların etrafa negatif yük saçtığını bildiğim halde, eşyalarımı belki bir gün kullanırım diye etrafıma sıkış sıkış koyuyorum. Her şeyi alırım ama atmaya kıyamam. Kocaman bir evim ve temizlikçim olsa anca beni paklar..

Aynı zamanda kalabalık fobim var. İnsanlar sanki benim oksijenimi tüketiyormuş gibi hissediyorum, hele bir de otobüste isem resmen aldıkları nefesi sayıyorum biri fazla alsa sıkcam boğazını sanki. Herkes hasta.

21 Haziran 2011 Salı

Görünüşe aldanmamak gerekir..

"Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir.. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir..." 


Ne kadar güzel söylemişler..

16 Haziran 2011 Perşembe

Kupa nedir Fener?


dünyanın dört bir köşesinde
söylediler 40 farklı dilde
hepsi de çok güzeldi amma
şimdi bu şeklini de dinle



doğarken küçüçük 
önce emekledi

yürüdü büyüdü bu coçuklar

ilk orta liseye 
gidip bitirdiler

yinede hiç kupa görmediler

fakülte doktara 
mastırı verdiler

yinede hiç kupa görmediler

vatan için onlar 
askere gittiler

döndüğünde kupa görmediler

birini sevdiler 
hatta evlendiler

ama yine kupa görmediler

bebekleri oldu 
yaş yirmidokuzdu

başlarını hep öne eğdiler

kupa nedir fener
kupa nedir fener
kupa nedir
kupa nedir fener

zavallısın fener
zavallısın fener
sana nice kupasız seneler.

BESTE: Mustafa ÇIRAKOĞLU
Seslendiren : Yusuf HELVACI

8 Haziran 2011 Çarşamba

Hoca Türleri

Lise yıllarımda pedagoji dersleri almış biri olarak ve toplamda sanırım şu yaşıma kadar 100'den fazla hoca tanıyarak izlenimlerimi yazmak istedim, tüm hocalara selam olsun!.

**Notları cebinden veren hoca tipi; puanlarını cebinden verirmişçesine, sanki kendinden azalırmışçasına kıttır puanları. Kırdıkları puandan haz duyarlar. Birçok öğrencinin nefret odağıdırlar.

**Dersten bırakıp özel derste soruları veren hoca tipi; cebine girecek paraya bakar, gerisi umurunda değildir. Sınavdan 20alıp kalan kişinin bütte birden 90 almasıyla karakterizedir.

**Tahtayı sildiren, camı kapattıran hoca tipi; allahım ne çok vardı bunlardan üni.ye kadar her evrede eminim hala da vardır. Kendilerini pek bir şey zannederler pek bir hanım evladıdırlar öğrencinin etini kemiğini sömürürler.



**Geri bildirime açık olduğunu söyleyip trip yapan hoca tipi; biraz gariptir her defasında geri bildirim vereyim bu defa trip yapmayacak galiba dediğin ama hep yanıldığın hoca tipidir. Geri bildirim verdiğine pişman olursun, çocuk gibi trip yaparlar!

**Kendini sizinle kıyaslayan hoca tipi; kilosunu, saç rengini, becerisini her bi bokunu sizinle  kıyaslar. İç savaş yaşar sürekli içinde ve her ne kadar öğrencilere itibar etmese de ölümüne kıskanır.

**Evde kalmış hoca tipi; en tehlikelisi! Ben gerçekten bunu bilir bunu söylerim. Genç ve güzelseniz hele de bir düzenli ilişkiniz varsa ne bileyim böyle söz, nişan yüzüğünüz falan varsa işiniz bitti, kartal sizi gözüne kestirdi demektir. Açığınızı bulmak için var gücüyle çalışır. Agresiflerdir. Çoğu kariyer delisi olur, kocam yok ama kariyerim var demek içindir oysa. Çocuğu olmadığından acayip acımasız olabilir, öğrencinin gözünün yaşına bakmaz.

**Çok sevilen hoca tipi; sınıfın doluluğuna bakmaz. Öğrencileri zorla sınıfa hapsetmez. Sınıfın doluluğu onun haz kaynağı değildir. Yoklama derdi yoktur hatta kimileri sınav bile yapmaz, ödev falan verir. Canlarım benim, vallahi seviyorum(z)

7 Haziran 2011 Salı

Ordan burdan notlar işte

**Bence okumak, başka seçeneği olmayanların yaptığı iş. Tıpkı benim gibi.. Gönül isterdi ki şöyle muhteşem resimler çizebilmek, macera kitapları falan yazabilmek ya da bol paralı olup ülke ülke gezmek ama kader işte n'aparsın?! :)

**Teyzemle annem geçen gün konuşuyorlar ben de dinliyorum teyzem diyor ki "babam tenekeden parayı çekmiş" allah allah diyorum içimden ne bu teneke kumbara falan mı yoksa banka mı meğersem bildiğin taksiymiş, tenekeden parayı çekmek ise taksi plakasından parayı çekmekmiş hay allah kırk yıl düşünsem aklıma gelmez!

**Günümüz haberleri şu şekilde olacak artık: Flaş flaş flaş boşanan çiftin ortak facebook hesabı mahkeme kararıyla bayan tarafına bırakıldı, erkek tarafı ise hesaba sadece pazar günleri girebilecek!!

**Peki koyuna çığlık maskesini giydirmek kimin aklına gelebilir tabii ki kahraman Türk milletinin! Gül gül öldüm gerçekten, çevredeki koyunlarda kaçıyor deli gibi zavallıcıklar kıyamam! :D

Ben bunları çok beğendim Vol-l













6 Haziran 2011 Pazartesi

Annemlerin Kamyon Macerası

Geçen gün annemler ben tavuk severim diye bizim site üstüne çıkmışlardı başlarına gelmeyen kalmamış. Hem ürkütücü hem de komik. Dinlerken yer yer tüylerim diken diken oldu yer yer de kahkahayı bastım. Bunlar arabanın içindeyken büyük kamyonun teki gelmiş soldan doğru sürüklemiş arabayı sonra da kaçmış.

 Babamın sinirli bi yapısı vardır Off'lu değil ama gene de sinirli baya yani neyse takılmış adamın peşine arabayla durdurmaya çalışıyor "Kardeş dursana hop hey bana çarptın" diye. Adam durmamış gitmeye devam etmiş camdan da "Sen bana çarptın" demiş bir de üstüne. Bizimkiler daha da sinirlenmiş bunun üzerine takibe başlamışlar. Kamyon neye bizimkiler oraya. Annemde bir panik beni arıyor polisin numarasını söyle diye. Kadın stresten 115'i unutmuş düşünün yani. Neyse verdim numarayı aramış polisi böyle böyle bize bir kamyon çarptı durmuyor da n'apalım demiş. Polis de doğru yapıyorsunuz takip edin, hangi yoldasınız nereye gidiyorsunuz falan diye sormuş kamyonun plakasını istemiş. Tabi annem ne bilsin bunların 2 tane plakası olduğunu, öndeki ayrı römorkun plakası ayrı, kadıncağız römorkun plakasını vermiş polis demiş ki önüne geçin diğer plakayı da verin. Düşün bak o trafikte bunlar kamyonun önüne geçip plakayı almışlar bir de cesarete bak iyi dedim bir de size arkadan geçirmedi kamyon :D Neyse plakayı vermiş polise bizimki o sırada kamyon yavaşlamış 2 adam atlamış içine. Annemde korku artmış tabi kesin bizi döve döve öldürecekler bunlar demiş ama babam vazgeçer mi gözünü öfke bürümüş bir kere.

Kamyon garajına gelmişler. İçeriye girdiklerinde bizimkiler arabanın çevresini 10 kişi falan sarmış. Annem bildiği tüm duaları okurken polis aramış biz buradayız siz neredesiniz diye. Sonra neyseki 2 araba dolusu polis gelmiş de kurtarmış. Artık orda onların başına ne gelirdi bilinmez ama gerçekten Amerikan filmlerini aratmamış yani ekşın da ekşın. Polis demiş aranızda anlaşın adam ne dese beğenirsiniz "o bana çarptı kaskodan para alabilmek için senin bana çarptığını söyle tutanak tutalım dedi" demiş. Annem de çakal "Aa tamamen yalan araştırılsın bizim kaskomuz yok!" demiş de kimin ak kimin kara olduğu belli olmuş. En sonunda adamlar olay mahkemeye taşınmasın diye suçu kabul etmişler.

Şimdi düşünüyorum da iyi ki babamın yanında annem de varmış. Çiftler birbirini tamamlamak için değil mi. Annem olmasaydı babamın aklına asla polisi aramak gelmezdi, gelse bile aramazdı. Kasko falan da aklına gelmemiş adamın zaten. Aman siz siz olun bence kamyon falan çarparsa kovalamayın ya da arkanıza polisi alın yoksa pirince giderken eldeki bulgurdan da tavuktan da olabilirsiniz! :)