20 Haziran 2012 Çarşamba

Hülya'm...

İki yıl önce olmaz sebeplerden bıraktım seninle konuşmayı canım dostum biricik kardeşim bilmiyordum ben durumunun böyle olduğunu. Basit sağlık problemlerin var diye kendimi kandırmaya çalışmıştım sürekli soramadım ben sana ciddi anlamda neyin olduğunu, soramadım, düğümlendi cümleler, korktum. Bilmiyordum pankreas kanseri olduğunu tahmin bile edemezdim yakıştıramazdım zaten ben sana hiç. İki senenin ardından geri döndüm bir baktım ki sen yoksun aylardır cevap almaya çalıştım her yolu denedim olmadı en sonunda cevap geldi kimse senden haber alamıyormuş 3 aydır neredeyse. En o kadar mükemmel birisin ki söylemedin hiç birimize üzmek istemedin bizi, sevdiğin adamı düşünüp koklatmadın ona kendini o tekrar mutlu olabilsin diye. Sen aslında kimseyi sevemedin, kimse arkandan ağlamasın diye değil mi dostum. Daha 17-18inde kapılmışsın bu lanet hastalığa kimseyi yaklaştırmamışsın yanına sokmamışsın hayatına sana bağlanmasınlar diye, biliyorsun çünkü sen de ne kadar melek olduğunu.

Bilirim en çok üzülmemize  üzüleceksin, gözyaşlarımıza sinirleneceksin ama senin her cümlen birer hançer saplanıyorlar kalbime, bazen de ciğerlerime nefes alamıyorum. Canım kardeşim nasıl bırakıp gitmişim ben seni nasıl yanında olamamışım. Acı çekmeyesin diye seni uyuturlarken ben herşeyden bir haberdim seni yanlız bırakabilir miydim ben nasıl bıraktım kendimi asla affetmeyeceğim. Şimdi haberini bile alamıyoruz yaşıyor musun bilmiyoruz en son yazışında ruhunu teslim etmek için izin istemişsin sevdiceğinden. Ve demişsin ki tekrar yaşama şansım olsa sağlıklı bir hayatı değil seninle yaşamayı seçerdim. İçim parçalandı toplayamıyorum kendimi. Ben giderken şiir yazmışsın bana ancak okuyabildim şimdi sen burada yokken nasıl acıyor içim.

Hangi rüzgarlar esti üstümüze
Hangi yıldırımlar düştü birden bire?
Hayallerimizde var mıydı bu hesap
Karlar diz boyuydu dışarısı soğuk,
Ama banane dışarıdan içim üşüyordu.
Birden açılıverdi kapı içeri girdin ya sen
Anlamıştım sanki kaçmak istedim kendimden
Bir yıldırım düşüverdi yüreğinden
Çakıldım, ne bir adım öne bir adım yana gidemeden
Gidiyorum diyordun işte kaçamadım
Kulaklarımı tıkayamadım
.
.
Ne zengindi hayallerimiz bugünlerimizdi işte
Nasıl zengindi hayallerimiz sonu yoktu bile
Hiç ölüm yoktu içinde...
Gidiyorsun işte :(((
Kal demek isterim hıçkırıklarımla yırtarken havayı
Ah bu düğümler en fenası ya korkularım
Ya kızar da bana sessizce yanında, kucağımda
Son anımızı, son yolculuğuna
Terkedersen beni sensizliğime.
Susuyorum söz korkuyorum çünkü
Susuyorum söz seni gömene kadar
Susuyorum söz
Çığlıklarım yıldırımları kavurup
Rüzgarları savuracağı güne kadar 
Susuyorum söz çünkü sana kıyamam :(((