17 Ağustos 2012 Cuma

Rüya

Geçen ağlaya ağlaya uyandım gördüğüm en etkili rüyalardan biriydi sanırım..Rüyamda annemlerle bir koltuk mağazasındayız koltuk almaya gitmişiz iki katlı biryer ama daha önceden gitmişiz belli biliyoruz mekanı alt kattakileri beğenmeyince diyoruz ki bir de üst kata bakalım. Annemler önden çıkıyor ben arkalarından gidiyorum bir bakıyorum yataklarda insanlar yatıyor ama insanlar ölü gibiler birtanesini görüyorum burnundan kan akmış kuru kan var (bozuyor mu rüyayı bilmem). Diyorum ki allah allah insanlar neden burda uyuyakalmış herhalde mağaza sahibi acımış almış içeri diye saf saf düşünüyorum. Neyse, annemi arıyorum üst katta nereye gitmiş diye bakarken bitane yatak görüyorum üstü kapalı. Korkuyorum açmaya üstünü ama bakacak yer kalmadığından açıyorum ama biryandan da annemin orda olmasından korkuyorum yani. Açıyorum annem orada yatıyor diyorum ne işin var burada kalk hemen babam görecek kalkıyor neyseki ama benim aklım yatağın diğer kısmını da açıp kimin yanına yattığını görmekte. Korkuyorum yine bi adamla mı yatıyor acaba diye düşünürken açıyorum üstünü yatağın, anneannemin cesedini görüyorum. Eli havada donmuş.. Düşündüklerimden utanıyorum, anneannemi öyle görünce şoka giriyorum, anneannem doğruluyor şöyle biraz ve annemin adını söyleyerek git kızım üzülme diyor sonra tekrar cansızlaşıyor bedeni. Ben ağlamaya başlıyorum hüngür hüngür.

Uyandım ağlaya ağlaya baya bi süre de etkisinden çıkamadım çünkü aklıma direkt piyerlotiden aldığımız mezarlar geldi, iki katlı onlar da. Sonra yataklar acaba mezar mı, acaba bu rüya bir çağrışım mı diye düşünüp durdum kendimi yedim. Benim rüyalarım çok çıkar, o nedenle de korktum tabi. O kadar seviyorum ki anneannemi dedemi, canımı bir sn bile düşünmeden veririm onlara. Gidiyoruz her hafta mutlaka, çok zor yürüdükleri halde (biz 5kat inerken onlar bir odadan diğerine geçebiliyorlar sadece) her zaman arabaya binip gidene kadar mutlaka cama çıkar el sallarlar, dedem bir camda olur anneannem diğerinde.O kadar tatlı o kadar bal ki onlar anlatsam bloglara sığmaz, kitaplar olur. Allah daha çok uzun ömürler verir inşallah, tüm yaşlılarımıza, tüm sevdiklerimize.

14 Ağustos 2012 Salı

Kadir Gecesi

Herkesin kadir gecesi mübarek olsun arkadaşım Sibel ve babası motorsiklet kazası geçirmişler araba çarpmış ameliyata alacaklarmış Allah yardımcıları olsun onları sevenlerine bağışlasın siz de dua edin ne olur :(

Öyle düşünüyorum aklıma geldi bi keresinde anne karnında bebeğin öldürülüşüne tanık olmuştum kadın 35 yaş üstüydü ve üçüz gebelikti diğer ikisine daha çok şans vermek için rahimde pozisyonu daha riskli yerleşen bebeğin kalbine potasyum basmışlardı enjektörle bebek anında kas katı kesilmişti ben de kas katı kesildim tabi gözlerim doldu yine aklıma gelince kötü oldum ultrasona gelip de bebeğinin öldüğünü öğrenen bi bayan vardı genç ağlaya ağlaya çıkmıştı odadan o zaman bi de kötü olmuştum çok. Daha doğmayana üzülüyoruz yaşlıların ölümüne üzüldüğümüz kadar. Ölüm öylede olsa böylede olsa çok zor. Allah bizi sevdiklerimizden ayırmasın. Çok zor, alacağımız tek nefesin bile garantisi yokken sevdiklerinize sarılın bol bol

5 Ağustos 2012 Pazar

Numb


All I want to do is be more like me and be less like you



20 Haziran 2012 Çarşamba

Hülya'm...

İki yıl önce olmaz sebeplerden bıraktım seninle konuşmayı canım dostum biricik kardeşim bilmiyordum ben durumunun böyle olduğunu. Basit sağlık problemlerin var diye kendimi kandırmaya çalışmıştım sürekli soramadım ben sana ciddi anlamda neyin olduğunu, soramadım, düğümlendi cümleler, korktum. Bilmiyordum pankreas kanseri olduğunu tahmin bile edemezdim yakıştıramazdım zaten ben sana hiç. İki senenin ardından geri döndüm bir baktım ki sen yoksun aylardır cevap almaya çalıştım her yolu denedim olmadı en sonunda cevap geldi kimse senden haber alamıyormuş 3 aydır neredeyse. En o kadar mükemmel birisin ki söylemedin hiç birimize üzmek istemedin bizi, sevdiğin adamı düşünüp koklatmadın ona kendini o tekrar mutlu olabilsin diye. Sen aslında kimseyi sevemedin, kimse arkandan ağlamasın diye değil mi dostum. Daha 17-18inde kapılmışsın bu lanet hastalığa kimseyi yaklaştırmamışsın yanına sokmamışsın hayatına sana bağlanmasınlar diye, biliyorsun çünkü sen de ne kadar melek olduğunu.

Bilirim en çok üzülmemize  üzüleceksin, gözyaşlarımıza sinirleneceksin ama senin her cümlen birer hançer saplanıyorlar kalbime, bazen de ciğerlerime nefes alamıyorum. Canım kardeşim nasıl bırakıp gitmişim ben seni nasıl yanında olamamışım. Acı çekmeyesin diye seni uyuturlarken ben herşeyden bir haberdim seni yanlız bırakabilir miydim ben nasıl bıraktım kendimi asla affetmeyeceğim. Şimdi haberini bile alamıyoruz yaşıyor musun bilmiyoruz en son yazışında ruhunu teslim etmek için izin istemişsin sevdiceğinden. Ve demişsin ki tekrar yaşama şansım olsa sağlıklı bir hayatı değil seninle yaşamayı seçerdim. İçim parçalandı toplayamıyorum kendimi. Ben giderken şiir yazmışsın bana ancak okuyabildim şimdi sen burada yokken nasıl acıyor içim.

Hangi rüzgarlar esti üstümüze
Hangi yıldırımlar düştü birden bire?
Hayallerimizde var mıydı bu hesap
Karlar diz boyuydu dışarısı soğuk,
Ama banane dışarıdan içim üşüyordu.
Birden açılıverdi kapı içeri girdin ya sen
Anlamıştım sanki kaçmak istedim kendimden
Bir yıldırım düşüverdi yüreğinden
Çakıldım, ne bir adım öne bir adım yana gidemeden
Gidiyorum diyordun işte kaçamadım
Kulaklarımı tıkayamadım
.
.
Ne zengindi hayallerimiz bugünlerimizdi işte
Nasıl zengindi hayallerimiz sonu yoktu bile
Hiç ölüm yoktu içinde...
Gidiyorsun işte :(((
Kal demek isterim hıçkırıklarımla yırtarken havayı
Ah bu düğümler en fenası ya korkularım
Ya kızar da bana sessizce yanında, kucağımda
Son anımızı, son yolculuğuna
Terkedersen beni sensizliğime.
Susuyorum söz korkuyorum çünkü
Susuyorum söz seni gömene kadar
Susuyorum söz
Çığlıklarım yıldırımları kavurup
Rüzgarları savuracağı güne kadar 
Susuyorum söz çünkü sana kıyamam :(((





31 Ocak 2012 Salı

Barış Manço ♥

Bundan tam 13 yıl önce yine karlı bir kış gecesinde teyzemin evindeydik ancak herkesin suratı önünde asıktı, en çok da bizim yani çocukların.. Çünkü Barış Manço, çocukların sevgilisi ölmüştü.. Çok ağlamıştım eminim siz de çok ağladınız ve unutamadınız ♥ 



19 Ocak 2012 Perşembe

Derlemeler- Vol ll

El işi göz nuru, anneminkileri de böyle değerlendirmek gerek 

Evin bir köşesi böyle olabilir ya da çocuk odası




Lego mumlar


Bunlar kurşun kalemden, renkli kalemlerle denemek lazım bir de




Bana kalırsa merdiven altının en güzel değerlendirmesi bu şekilde olur



Bunu en yakın zamanda denemek istiyorum


Bu yatak bir harika :)




Ne kadar sakin, huzurlu bir ortam ya hayran kaldım!





Bu saksı da harika :)

Bu kışın ortasında kışa ihanet edip yazı özlemenin sebebidir


Çok iyi düşünülmüş..


Bu da bir mum :)


Evimde kesinlikle olacaklardan :)



Beyaza hep hayran kalmışımdır :)